uyuyordum…

Çok uzun zamandır uyanamadığım derin bir uykudaydım. Şimdi yeni yeni uyanmaya başladım… buralara uğramayalı neredeyse iki yıl olacak! neden bu kadar çok açtım arayı bilmiyorum, gerçekten… her gün yazmaya niyetlenip sonra bir anda amaaan boşver moduna girdim durdum. biliyorum her post atışımda bir daha asla gitmeyeceğim sürekli yazacağım diye kendimi motive edip iteklemeye çalıştım, onu da beceremedim. Yazamıyordum, çünkü hiç dinlemiyordum.. hiç kimseyi, hiçbir şeyi, kendimi… dinleyemedikçe yazamadım işte… bence alıştık da zaten bu duruma.. dur bakalım, değiştiririz belki.

of be! nerdeyse iki sene.. okul bitti sonunda yavrum. artık diplomalı bir orman mühendisiyim! hahaha. yüksek lisansa da başladım. ve evet hâlâ yalnızım 🙂 bu kesinlikle benim tercihim.. ve tercihlerimin sonuna kadar arkasındayım. ( iyi b*k yiyorsun hahahah. )

muhtemelen daha önce dinlemişizdir ama yine dinleyelim be…

nasıl geçiyor günlerin? neler yapıyorsun? ben aynı bildiğin gibiyim valla.. bir tek her şeye ve herkese küsmüş vaziyetteyim artık. bıktım, tahammülüm kalmadı hiçbir şeye ve hiç kimseye. iyi müziklere, güzel dizilere, eşsiz kitaplara adadım kendimi… bir de zift gibi kahve içenler sürüsüne katıldım… sevmeye sevmeye de olsa öyle içiyorum artık kahveyi. Yürüyüşe başladım, aldıklarımızı verme zamanı geldi çünkü ahaha. Friends’i baştan sona izledim yine… ömür boyu da izleyeceğim. Bir ara depresyonda mıyım değil miyim diye sancılar çektim durdum, neyse ki değilmişim huzura erdim.. yerli yersiz konuşan bir sürü insanla yollarımı ayırdım. her yol ayrımında başka bir densize denk gelip ona da kapıları kapattım. Bol bol sustum, hiç takmıyormuş gibi görünsem de haddinden fazla taktım. taktıklarımdan kurtulmam çok zor oldu, hâlâ bir kısmıyla savaş halindeyim ama merak etme kurtulacağım.

bana benden başka kimseden fayda yoktu biliyordum ama belkilerim de vardı, o belkilerle de vedalaştım. inancımı da güvenimi de sevgimi de saygımı da kendime sakladım. hak edene hak ettiğini bile vermekle uğraşmıyorum artık. gelen gelir, gelmeyenin keyfi bilir 🙂

Hissizleştim.. evet, özellikle bazı şeylere karşı feci bir hissizlik var bende artık. önceden böğüre böğüre ağladığım şeylere artık gülüp geçiyorum. Bazen insanlar umduklarını bulamadıklarında inanılmaz çirkinleşiyorlar, onlara uymamayı öğrendim. uyanıyorum işte, yavaş yavaş ama azimle.. Fark ettim ki sabır benim en büyük sınavım ve ben bu sınav yüzünden sınıfta kalmaktan bıktım. Sabrı öğreneceğim herkese ve her şeye inat, bak gör…

uyuyordum…” için bir yanıt

Yorum bırakın